Dünyanin en iyi öykü yazarlari arasinda sayilan, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alice Munronun bu kitabindaki sekiz öykünün her biri iceriginin derinligi ve cok boyutluluguyla roman olabilecek kadar kapsamli; buna karsin kisa öykü yapisinin kurallarina ve seciciligine siki sikiya bagli; dahasi bir solukta okunacak kadar sürükleyici.
Öykülerin hemen hepsinde birkac aydan 40 yila uzanan geri dönüsler var. Bu geri dönüslerin hicbirinde bir yasamin aciklamasi yapilmiyor, yasananlara mazeret aranmiyor, sadece yasamin gecmisteki o kesiti gösteriliyor. Üstelik sagliksiz bir duygusalliga kapilmadan, serinkanli bir yaklasimla anlatiliyor olaylar.
Munronun essiz betimlemeleriyle cizdigi kisiler, neredeyse herkese tanidik gelecek kadar gercek ve Munro, her zamanki ustaligiyla sade dösenmis los salonlari, tavan aralarini, limonluklari anlatirken, her yani elinizle koymus gibi o mekanlarda rahatca gezineceksiniz.