Artik sesini duymayacagim. Oldugum kadini, bir zamanlar oldugum cocukla bir araya getiren onun sesi, sözleri, elleri, tavirlari gülüsü ve yürüyüsüydü. Geldigim dünyayla aramdaki son bag da koptu.
Ernaux, hafizasini, zihinsel ve fiziksel bütünlügünü yok eden bir hastalik yüzünden yitirilen annenin ardindan, kücük bir Normandiya kasabasinin varoslarinda dogan ve Parisin banliyölerindeki bir hastanenin geriatri kogusunda ölen gercek kadinin portresini cizmeye, onu oldugu gibi resmetmeye girisiyor.
Bir anne ve kizi arasindaki hem zayif hem de sarsilmaz bagi, onlari ayiran dünyalari anlatan Bir Kadin, mümkün olan en tarafsiz dille yazilmis bir agit, belki de Annie Ernauxnun en dokunakli metni.
Annenin yasamina ve ölümüne sefkatli, sert ve dokunakli bir saygi durusu...
The Washington Times
Son derece özgün. Bir Kadin, aslinda her kadinin hikayesi.
The New York Times