Sofinin Dünyasi, Iskambil Kagitlarinin Esrari, Hayat Kisa romanlariyla Türk okurlarinin yakindan tanidigi Norvecli yazar Jostein Gaarder bu romaninda, ölüm dösegindeki bir kiz cocugu ile bir melek arasinda gecen konusmalarla, etten kemikten bir beden icinde bu dünyada yasamakla, Tanriya yakin olan meleklerin dünyasinda yasamak arasindaki benzerlik ve farklari ele aliyor. Cennetteki melekler asla parcalanmazlar. Cünkü, ruhun ayrilacagi etten ve kemikten bir vücutlari yoktur. Dünyada bu böyle degildir. Burada her sey gayet kolay bir sekilde bozulur. Bir dag bile zamanla asinir, tasa ve topraga dönüsür. Dogada olan her sey yavas bir yangin gibidir. Tüm yaratilis icin icin yanmaktadir. Yaratilan her seyi her zaman tümüyle anlamak mümkün degildir. Mesela ben bir kagida resim cizebilir veya boya yapabilirim. Ama bu, cizdigim sey olmayi anliyorum anlamina gelmez. Zaten cizdigim sey canli degil ki. Garip olan da bu Ben canliyim