Insanlarin yasantidan söz ederken neyi kastettiklerini kendi kendime cogu kez sormusumdur. Bir teknisyenim ve her seyi oldugu gibi görmeye aliskinim. Onlarin sözünü ettigi seyi cok iyi görüyorum. Kör degilim ya Neden korkayim Eski vahsi hayvanlar artik yok oldu. Neden bunlari düsüneyim Ne taslasmis melekler ne de seytanlar görüyorum.
UNESCO teknisyeni Walter Faber aklin üstünlügüne güvenen pragmatik bir insandir. Mantiga, analize, rakamlara inanir. Korkunun, ümidin ya da sevginin isleyisini etkileyemedigi makineye hayranlik duyar. Basina gelen tuhaf olaylar, onun olgulardan ibaret dünyasini alasagi edecektir.
20. yüzyilin en önemli ve en cok okunan metinlerinden biri olan Homo Faber, modern insanin yapitaslarini tek tek yerinden oynatan muzip ve cesur bir roman. Kati mantigin ve teknolojinin insani sokabilecegi cikmazlari gösteren bir modern klasik.
Faber, talihten ve kaderden muaf olduguna inanan teknik varolusun kusursuz bir örnegidir. Elli yasini gecen Mr. Faber, Frischin sistemli bir sekilde teknikdisi, mantikdisi dünyayla carpismasina izin veriyor.
Darmstädter Echo
#almanedebiyati #teknoloji #trajedi #masumiyet #kader #sanat