Politik bir roman, Utanc. Iktidar cilginligina kapilmis politikacilar, olgunlasmamis gördükleri toplumun vasiligine kendilerini atayan hirsli, dini bütün generaller, tepkisiz kalabaliklar, elbirligiyle demokrasisi delik desik edilen bir ülke... Müthis bir ironi ve derin bir hüzünle anlatiyor Rushdie bu ülkeyi politik romanlarin siklikla basvurdugu basmakalip cözümlere ragbet etmeyen, zengin karakterlerle dolu bir alegori yaratarak basariyor bunu. Biri Ziya-ül Haka, ikisi baba kiz Bhuttolara hem benzeyen hem de benzemeyen karakterlerin önemli roller üstlendigi bu olaganüstü roman, yine benzeyen ama tam da Pakistan denemeyecek bir ülkenin tarihini, utanc duygusunun prizmasindan anlatmaya girisiyor. Ayibi, rezaleti, skandallari da iceren bir anlam zenginligi tasiyan bu utanc, özellikle iki karakterde somutlaniyor Utanmazligin kisilesmis hali Ömer Hayyam Sakil ile öteki insanlarin hissetmedikleri bütün utanci ruhunda yasayan karisi Safiye Zeynep...