Mechul Bir Kadinin Mektubu

Dagda gecirdigi tatilden Viyanadaki evine dönen ünlü roman yazari R. imzasiz yazilmis uzun bir mektup bulur. Tanimadigi bir kadindan gelen bu mektup, onun R.ye duydugu tutkulu ama karsiliksiz askinin hikayesini anlatmaktadir. Cocuklugundan beri asik oldugu R.nin her yaptigini gözetleyen, adeta hayatinin her anini ezberleyen genc kadin, on üc yasindayken ailesiyle birlikte baska bir kente tasinmis olsa da R.yi aklindan cikaramamistir, birkac yil sonra Viyanada bir is bulup oraya döner. Her aksam R.nin evinin önüne gider, karsisina cikar, R. ise genc kizi taniyamaz, hatirlayamaz. Güzel, genc bir kadin olarak görür onu ve ilgilenir, böylece bu iki kisi arasinda tuhaf bir iliski baslar, önüne gelen her kadinla gönül eglendirmekten cekinmeyen bir capkin ve kim oldugunu ona israrla aciklamayan bir kadin. Sadece birkac kez geceyi birlikte gecirirler, ancak beraberliklerinin umulmadik bir sonucu olur.

Insanin ic dünyasini, psikolojisini, zayifliklarini ve gücünü, duygularini ve tutkularini, iyi ve kötü yanlarini ustalikla yaziya dökebilen yazarlarin basinda gelir Stefan Zweig. Bu kez de karsiliksiz ve umutsuz bir askin hikayesini bir kadinin agzindan müthis bir anlatim gücüyle okura aktariyor.